Anti-Müllerian Hormonu (AMH), hem kadın hem de erkek vücutlarında bulunan ve glikoprotein yapılı bir hormondur. Kadınlarda yumurtalıklardan salgılanan bu hormon, menopoz dönemine kadar aktif olarak salgılanmaya devam eder. AMH hormonunun vücuttaki en önemli görevi, cinsiyetin belirlenmesidir. Müller karşıtı anlamına gelen AMH, vücutta cinsiyetin belirlenmesi dışında birçok fonksiyona sahiptir. Müller kanalı, dişi fetusta fallop tüpleri, vajina ve rahmin gelişmesine yardımcı olan bir yapıdır. Döllenmenin gerçekleştiği durumlarda ve hamileliğin sona erdiğinde, eğer fetus erkek ise, Müller kanalından fetusa gelecek olan salgılar engellenir. Bu sayede, erkek bebeklerin rahim içerisinde kadınlık organlarının oluşmaması sağlanır.

Anne karnında bulunan fetus dişi ise testis dokusu bulunmadığından dolayı, erkek bebekteki gibi salgılar engellenmez ve rahim, fallop tüpleri, vajina ve rahim ağzı organları oluşur.

AMH testinin değerleri, kadınların adet döngüsü sırasında veya diğer zamanlarda farklılık göstermez. Bu nedenle, AMH testi adetin herhangi bir gününde yapılabilir. Kadınların adet dönemlerinde ya da adet kanamasının olmadığı günlerde aç ya da tok karnına AMH testi yapılabilmektedir.

Bu test, diğer kan testleri gibi kol damarlarından kan alınarak gerçekleştirilir.

38 yaş altı kadınlarda: 2.2-4.0 ng/ml arasında olmalıdır.

Hamilelik ve lohusalık dönemlerinde AMH değerleri önemli oranda bir farklılık göstermez.

AMH hormonu, özellikle kadın doğurganlık potansiyelinin ve over rezervinin değerlendirilmesinde önemli bir biyomarker olarak kabul edilmektedir. AMH seviyeleri, kadınların yumurtalıklarında bulunan antral folikül sayısını yansıtır ve bu nedenle doğurganlık değerlendirmelerinde kullanılır. Düşük AMH seviyeleri, düşük over rezervine işaret ederken, yüksek seviyeler polikistik over sendromu (PCOS) ile ilişkilendirilebilir.

Erkeklerde AMH hormonu, testislerin fonksiyonlarını ve sperm üretimini değerlendirmek amacıyla kullanılır. Sertoli hücreleri tarafından üretilen AMH, testis fonksiyonlarının bir göstergesi olarak önemlidir.

Sonuç olarak, AMH hormonu hem kadın hem de erkek sağlığı açısından önemli bir biyomarker olup, çeşitli klinik durumların tanı ve tedavisinde kullanılmaktadır.